Matematik, dünyadaki birçok öğrencinin okuldaki en zor derslerden biri olduğu konusunda fikir birliği yaptığı bir konudur. Bazıları kendini geliştirip son derece iyi performans gösterirken, çoğunluk geride kalıp, soruları çözmekte zorlanır.
Ne yazık ki, matematik kaygısı birçok öğrenci arasında gerçekten sıktır ve bu da çoğunun sınavlarında başarısız olmasına neden olur. Matematikte kötü performans göstermekten endişe duyduğunuzda, performansınız hakkında o kadar çok strese girersiniz ki daha da kötüleşirsiniz.
Ancak matematikte zorlanmak sonsuza kadar sürmek zorunda değil. Matematik kaygınızı nasıl kontrol edeceğinizi anlamak için okumaya devam edin ve bu kadar zor ama hayati bir konuyu şaşırtıcı bir şekilde nasıl sevebileceğinizi öğrenin.
Matematik için zeka değil, pratik gereklidir!
İşin başından beri matematikte iyi olmadığınızı düşünüyorsanız, bu bakış açınızı bozabilir ve sizi asla yapamayacağınıza inandırabilir. Matematik korkunuz, düşüncelerinizi değiştirmedikçe ve eninde sonunda yapabileceğinizi kabul etmedikçe devam edecektir.
Matematikte üstün olan insanlar, hatta onu keşfedenler en basitten başladılar. Yani sayılar, işlemler ve formüllerle uğraşma becerisini kazanana kadar her gün çok çalışmak ve pratik yapmak zorunda kaldılar. Hiç kimse matematik için doğal bir yetenekle doğmaz. Her şey, alında konuya güçlü bir ilgi duymaya ve pratiğe bağlı.
Matematik sürekli kullanılır
Sınıf arkadaşlarınıza en sevdikleri dersin ne olduğunu sorduğunuzda, çoğunun matematik yerine önceliği başka bir derse vermesi yüksek bir olasılıktır. Bunun nedeni, diğer disiplinlerle karşılaştırıldığında matematiğin o kadar büyüleyici ve ilgi çekici veya çalışması keyifli bulunmaması olabilir.
Ancak günlük hayatınızda matematik ile sandığınızdan daha sık karşılaştığınızı unutmayın. Matematiği sürekli kullanırsınız! Para, zaman, not ve her türlü istatistikle uğraşırken kendinizi matematik hesabı yaparken bulursunuz.
Matematik ezberleyerek değil, anlayarak ve yaparak öğrenilir!
Matematik çalışırken yapılan en sık hatalardan birisi sadece konu çalışmaktır. Aslında derste konu dinlemek, video izlemek, konu özeti okumak sizin soruları çözebilmenizi sağlamaz.
Matematik sorularını çözebilmek için tek bir şeye ihtiyacınız var, o da “gerçekten” soruyu çözmek. Bir sorunun çözümünü istediğiniz kadar okuyun veya izleyin, o soruyu kendiniz çözmedikçe yapabilir hale gelemezsiniz.
Bu yüzden tavsiyem, eğer matematikte zorlanıyorsanız, mutlaka çözümlü sorularla çalışın. Ama sadece soruları ve çözümlerini okumayın. Çözümü okuduktan sonra, çözümü kapatın ve sonra kendiniz mutlaka yazarak, soruyu bir daha çözün.
Bu şekilde çözümünü gördüğünüz bir soruyu tekrar yazılı olarak çözerek, beyninize gerçekten nasıl çözeceğini öğretmiş olursunuz. Bir süre bu yöntemle devam ettiğinizde, muhtemelen bir kaç hafta içerisinde matematikte ilerlediğinizi görürsünüz.
Biraz yardımla matematik eğlenceli olabilir
Bir çok öğrenci sınıfta sorulduğunda yanlış cevap vereceğini düşündüğünden ya da gerçekten yanlış cevap verdiğinden matematikten soğur. Bazıları ise sınav notlarının düşük olmasından dolayı matematiği beceremiyorum der.
Bu öğrencilerin gözden kaçırdığı şey, kendilerinde bir eksiklik olduğu değil yanlış yöntem kullandıklarıdır. Böyle bir durumda yapmanız gereken en önemli şey biraz yardım istemektir. Sınıfta matematiği iyi olan bir arkadaşınız, bir akraba ya da bir komşu matematiği daha kolay anlamanıza ve daha iyi pratik yapmanıza yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, yardım istemekten kaçınmayın!
Son söz
7’den 70’e bir çok insan matematik becerisi konusunda kaygı ya da umutsuzluk yaşamıştır. Ancak bu konuda yapılması gereken şey umutsuzluğa kapılmak yerine hem başarabileceğinize yönelik inancınızı kuvvetlendirmek hem de işe yarar yöntemlerle pratik yapmaktan ibaret.
Şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz: