Hayat, her yaştan insan için farklı zorluklar ve karmaşık duygusal süreçler sunar. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmada ve ruh sağlığını güçlendirmede psikoterapi her zaman etkili bir yol olarak karşımıza çıkar. Bazı insanlar, yaşları ilerlediğinde psikoterapiye başlamanın artık bir fayda sağlamayacağını düşünebilirler. Oysa ki, bilimsel araştırmalar, psikoterapinin her yaşta ve yaşamın her döneminde olumlu etkiler sunduğunu […]
Depresyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, günlük işlevselliği ve yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltabilen bir ruh sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan tahminlere göre, dünya çapında 264 milyon insan depresyonla mücadele etmektedir. Bu durum, depresyonu küresel bir sağlık sorunu haline getirmekte ve etkili tedavi yöntemlerine olan ihtiyacı artırmaktadır. Geleneksel tedavi yöntemleri arasında ilaç
Yaşadığımız dijital çağ, anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadelede yeni kapılar açıyor. Geleneksel terapi seanslarının yanı sıra, akıllı telefonlar ve dijital uygulamalar, anksiyete yönetimi konusunda devrim yaratıyor. Dijital terapi uygulamalarının yükselişi, bireylerin zihinsel sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırıyor ve bu süreci daha esnek hale getiriyor. Bu yeni dönemde, akıllı telefonlar sadece iletişim aracı olmanın ötesine geçerek,
Şizofreni, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını derinden etkileyen karmaşık ve ciddi bir ruh sağlığı durumudur. Geleneksel tedavi yöntemleri genellikle ilaçlar ve destekleyici terapileri içerirken, son yıllarda bilişsel davranışçı terapi (BDT) ilaç tedavisine eklenerek şizofreni tedavisinde önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Bu yazıda, BDT’nin şizofreni tedavisindeki rolünü, nasıl uygulandığını ve bu yaklaşımın hastalar için sağlayabileceği potansiyel
Bibliyoterapi, kitaplar ve yazılı materyaller aracılığıyla bireysel iyileşmeyi ve kişisel gelişimi destekleyen bir yaklaşımdır. Bu yöntem, özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) tekniklerini anlatan kitaplarla birleştiğinde, duygusal zorluklarla başa çıkmak ve davranışsal değişiklikler yapmak için güçlü bir araç haline gelir. Bu yazıda, BDT yöntemlerini anlatan kitaplar üzerinden bibliyoterapinin nasıl uygulanacağını ele alacağız. Bibliyoterapi ve BDT: Etkileşimli
Psikoterapi, kişisel gelişim ve zihinsel sağlık sorunlarının üstesinden gelmek için güçlü bir araçtır. Ancak, bu sürecin etkinliğini maksimize etmek, hem terapistin hem de danışanın çabalarına bağlıdır. Bu yazıda, psikoterapiden en iyi şekilde yararlanmanız için izlemeniz gereken adımları ele alacağız. Psikoterapinin Amacı ve Yararları Psikoterapi, bireylerin duygusal zorluklarla başa çıkmasına, davranışlarını değiştirmesine ve yaşam kalitesini artırmasına
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bireylerin duygusal ve bilişsel sorunlarını çözmek için oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak, bu terapinin etkili olabilmesi için hedef belirleme sürecinin ne kadar önemli olduğunu anlamak gerekir. Hedefler, terapinin ilerleyişini takip etmek ve motivasyonu yüksek tutmak için hayati bir rol oynar. Bu blog yazısında, BDT’de hedef belirlemenin nasıl bir süreç olduğunu detaylı
Terapinin Ne İşe Yaradığı ve BDT’nin Rolü Duygusal ya da ruhsal zorluklar yaşadığınızda, terapi gibi profesyonel bir destek almayı düşünebilirsiniz. Psikoterapinin bir türü olan Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle stres, kaygı ve depresyon gibi duygusal sorunları ele alır. Ancak ilk seansta nelerle karşılacağını bilmek, birçok insan için büyük bir soru işaretidir. İşte tam da bu
Yeme Bozukluklarının Tanımı ve Önemi Yeme bozuklukları, psikolojik ve fizyolojik birçok faktörün etkileşime girdiği karmaşık bir rahatsızlık grubudur. Anoreksia nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi çeşitleri mevcuttur. Bu rahatsızlıklar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir, hatta ölümcül olabilirler. Çeşitli çalışmalar, yeme bozukluklarının genellikle benlik saygısı ve öz imge ile yakından ilişkili olduğunu göstermektedir (Fairburn,
Online psikoterapinin yükselişi son yıllarda dikkat çekici bir hız kazanmıştır, fakat bu alanda kaliteli bir tedavi süreci için klinik psikologların rolü hayati öneme sahiptir. Klinik psikologların eğitim seviyesi, etik anlayışı ve uzmanlığı, terapinin genel etkinliğini büyük ölçüde etkilemektedir (Norcross & Wampold, 2018). Bu yazıda, online psikoterapinin avantajları ve dezavantajları üzerinde durulacak, ayrıca uzman klinik psikologların
Terapist-danışan ilişkisinin terapötik süreçteki önemi, yıllar içinde yapılan birçok araştırma ile kanıtlanmıştır (Norcross & Wampold, 2011). İlişkinin kalitesi, terapötik sürecin başarısı için bir ölçüt olabilir. Bu açıdan, danışanın kendini güvende hissedebileceği bir ortamın oluşturulması büyük öneme sahiptir. Bu bağlamda, güvenli bir terapötik alan oluşturmanın ne anlama geldiğini, hangi faktörlerin etkili olduğunu ve terapist ile danışanın
Deprem gibi travmatik bir olayın sonuçları, mağdurlar için sıkıntı, korku ve belirsizlik duygularına yol açarak yıkıcı olabilir. Psikolojik ilk yardım, bu duyguların azaltılmasına yardımcı olarak bir güvenlik ve umut duygusu sağladığı için, böyle bir felaketten etkilenenlere yardım etmede önemli bir adımdır. Böyle bir destek, ihtiyacı olanlara yardım etmek için etkili, şefkatli bir yaklaşımdır ve doğru yapıldığında hayat
Sınavlara girerken aşırı kaygı başarınıza engel oluyor mu? Sonuçlarla ilgili endişeniz, doğru düşünmenizi engelliyor mu? İyi haber şu ki, bu rahatsız edici kaygıyı aşmak için bir şeyler yapabilirsiniz. İki tür bilişsel davranışçı terapinin sınav kaygısı üzerindeki etkisini değerlendirmek için yapılan bir araştırma, bu terapi türünün bilimsel olarak etkili olduğunun kanıtlarından sadece birisi. Araştırmada, her ikisinin de dört oturum
Sınav kaygısı, sınav hazırlığında ve sınav sırasında aşırı sıkıntı ve kaygı ile karakterize psikolojik bir durumdur. Genel olarak, birçok insan sınavlardan önce ve sınavlar sırasında bir dereceye kadar stres ve kaygı yaşar. Ancak sınav kaygısının bu durumun yoğun bir şekilde yaşanması ile öğrenme ve sınav performansı üzerinde olumsuz etkisi vardır. Bu konuda çeşitli tavsiyeler, yazılar,
Psikoloji alanında yepyeni bir platform ile karşınızdayız. Yepyeni olduğuna bakmayın temelleri yıllar öncesinde atıldı. Psikoterapilere teknoloji eklenmesinin alınan sonucu ve verimliliği artırdığını savunanlardanım. Bu yüzden yıllardır biofeedback, sanal gerçeklik gözlükleri, çeşitli bilgisayar oyunları, bilgisayarlı testler gibi uygulamaları klinik çalışmalarımda aktif olarak kullanmaktayım. Doktora çalışmalarım esnasında ise bilişsel davranışçı terapinin “kendi kendinin psikoloğu olması” üzerine kurulu
