Psikademi

Sıkıcı Konuları Nasıl Çalışırım?

Sıkıcı bulduğunuz bir konuyu çalışmak gerçekten hoş değil, bunu kabul ediyorum. Hepimiz hayatımızın bir noktasında sıkıcı konular üzerinde çalışmak zorunda kaldık. Bunu yapmak sadece sıkıcı olmakla kalmıyor, yorucu da oluyor ve yorulduğunuzda sıkıcı bir konuyu çalışmak daha da zor hale geliyor. Yani insanı bir kısırdöngüye sokuyor.

Şimdi size sıkıcı konuları nasıl çalışabileceğinizi anlatacağım.

Bunlar sadece benim uydurduğum yöntemler değiller. Bilim tarafından da destekleniyorlar. Onları güzel yapan şey de bu: bilimsel olarak işe yaradıkları kanıtlanmıştır!

Ve şaşırtıcı olarak bazıları size eğlenceli bile gelebilir!

İlk olarak kullanabileceğiniz yöntem çalışma materyalinizi renklendirmek

Hiç tanıdık bir koku aldığınızda birini hatırladığınız ya da geçmişten bir anınızın zihninize geldiği oldu mu? Evet çünkü kokular hafızanızın kilidini gerçekten etkili bir şekilde açabilir. Aynı şey renkler için de geçerlidir. Bunun sebebi beynimizin herhangi bir şeyi kodlarken bir çok uyaranı bu kodun içerisine dahil etmesidir. Görüntü, ses, sıcaklık, koku, tat gibi tüm duyu organlarımızdan gelen bilgileri işin içerisine giriyor. 

Zihninizin bu özelliğini sıkıcı konuları daha kolay hatırlamak ve zaten sıkıcı olan şeyle daha az vakit harcamak için kullanabilirsiniz. Hem de hatırlayabildiğinizde sıkıcılığının da azaldığını göreceksiniz. En sıkıcı konuları bile hatırlamak için bu şık psikolojik hileyi kullanabilirsiniz. Nasıl mı? Şu şekilde:

Fikirleri kategorilere ayırmak için renkleri kullanın

Diyelim ki insan anatomisini inceliyorsunuz. Bazen bu sıkıcı bir konu olabilir. Organlar için kırmızı, kemikler için mavi ve kaslar için yeşil kullanabilirsiniz. Zamanla, hatırlamaya çalıştığınızda, kelimeleri daha kolay kategorilere ayırıp hatırlamaya başlayacaksınız, çünkü sadece kelimeleri değil renkleri de kodlayacaksınız! Ayrıca bunu yaparken beyaz bir fon kullanırsanız, bu beyninizin renkleri kodlamasını da kolaylaştıracaktır. Bilimsel çalışmalar bize bu yöntemin işe yaradığını kanıtlamıştır.

Sıkıcı konuları çalışırken zaman kazanmanın bir yolu da aralıklı tekrar yöntemini kullanmaktır

Bu aslında oldukça eski zamanlarda psikologların keşfettiği bir yöntem. Bir konuyu tek seferde çalışıp aklınızda tutmaya çalışmak yerine daha kısa sürelerle ama farklı günlerde çalışarak aslında daha az zamanda daha çok verim alabilirsiniz.

Mesela bir konuyu 8 saatte bitirebileceksiniz, bunu tek seferde yapmanız bilginin kısa süreli hafızada kalmasına ve hızlıca unutmanıza yol açar. Bunun yerine günde 1 saat çalışıp, her seferinde araya o konuyu çalışmadığınız 1 gün koyarsanız, konunun uzun süreli hafızada daha iyi kodlanmasını sağlayabilirsiniz.

Yani önce bugün 1 saat çalışın, yarın 1 saat daha çalışın, sonra 1 gün boş bırakıp ertesi gün 1 saat çalışın, sonra 2 gün boş bırakıp 1 saat çalışın, sonra 3 gün boş bırakıp 1 saat çalışın, sonra 4 gün bırakıp 1 saat çalışın, sonra 5 gün bırakıp 1 saat çalışın.

Toplamda yine 8 saat çalıştınız ama hem sıkılmadınız ve bunalmadınız, hem de konuyu artık daha iyi biliyor ve hatırlıyorsunuz. Bu arada bu yöntemi kullanabileceğiniz cep telefonu uygulamaları da bulabilirsiniz.

Bir konuyu dinlerken veya konu anlatım videosu izlerken çok mu sıkılıyorsunuz?

Yapmanız gereken şey elinizi çalıştırmak ve karalama şeklinde bile olsa not almak. Araştırmalar bunu yapanların dinledikleri konuyu %30 daha fazla akıllarında tuttuklarını gösteriyor bizlere. Bu sayede sıkıcı bir konuyu tekrar etmek için harcayacağınız vakitten kısabilirsiniz. Şahsen ben bu işi tablolar oluşturmak, konuyu maddeler halinde listeleştirmek şeklinde yapıyorum. Bağlantılı maddeler hakkında oklar çıkarmayı, önemlilerin başına yıldız koymayı da ihmal etmiyorum.

Unutmamanız gereken diğer bir nokta da zihniniz ve bedeniniz dinçken sıkıcı konuları çalışmak

Çünkü yorgunken sıkıcı bir konuyu çalışmaya kendinizi zorladığınızda daha da sıkılırsınız ve odaklanmanız güçleşir. Bunu aşmak için tavsiyem zorlandığınız ve sıkıcı bulduğunuz konuları mutlaka sabah saatlerinde çalışmanız. Bu sayede daha az vakit harcayarak veriminizi artırabilirsiniz.

Şimdi size ilginç ama işe yarayan bir yöntem

Sıkıcı konuları çalışırken bir kalem ısırabilirsiniz. Kulağa saçma geliyor ama karar vermeden önce bir dinleyin. Gülümsemek, gerçek bir gülümseme olsun ya da olmasın ruh halinizi değiştirir! Gülümsemenin ağrıyı azaltan endorfin ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan serotonin salgılanmasını artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.  Yorgun ve sıkılmış hissediyorsanız, dişlerinin arasında bir sopa taşıyan köpek gibi bir kalem ısırın. Bu hareket yüz kaslarınızı gülümsemeye zorlar ve beyniniz gerçekten gülümsediğinize inanır. Sonuç olarak bu yöntem sıkıcı konuyu tamamlamadan pes edip bırakmakla, konuyu tam olarak anlamak arasındaki farkı yaratan basit bir yöntemdir.

Kullanabileceğiniz diğer bir yöntem ise pomodoro tekniği

Bu teknik de onlarca yıldır var. Gerçekten güzel ve uygulaması basit. Kendinize beyin molaları vermenizi ve ardından belirli bir süre için derse odaklanmaya zorlamanızı sağlamanın basit bir yolunu içeriyor.

Tek yapmanız gereken telefonunuzda bir zamanlayıcı ayarlamaktır:  30 veya 40 dakika belirleyebilirsiniz. Ardından, bu süre boyunca kendinizi derse odaklanmaya zorlayın. Zaman bittikten sonra tekrar başlamadan önce bir beyin molası verin ve keyif aldığınız bir şeyle kısa bir süre uğraşarak kendinizi ödüllendirin.

Gerçekten, bu kadar basit:

  • Dikkatinizi dağıtacak şeyleri kaldırın.
  • Bir zamanlayıcı ayarlayın.
  • Kendinizi bu süre boyunca odaklanmaya zorlayın.
  • Zaman bittiğinde zihninizi dinlendirin ve ödüllendirin.
  • Sonra yeniden başlayın.

Beyin molalarınızı yaparken, bilgisayardan uzakta ve zihninizi boşaltmak için fiziksel olarak aktif olacağınız bir şeyler yapmanızı öneririm. Mesela ip atlamak ya da müzik açıp dans etmek gibi.

Son olarak bu söylediklerimi ve başka yolları denediğiniz halde sıkıcı konulara odaklanmakta zorlanıyorsanız, bu durum sizi mutsuz ediyor veya kaygılarınızı artırıyorsa SKS – Sınav Kaygısına Son kullanabilirsiniz.

SKS ile zihninizi derse odaklama konusundaki işe yarar egzersizleri uygulamalı olarak yapabilir, hem sınav kaygısıyla baş etme yollarını, hem de etkili, verimli ders çalışma ile motivasyonu artırma ve sürdürme yöntemlerini öğrenebilir ve başarıyla uygulayabilirsiniz.

Psikoterapiler ve psikolojik problemler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, psikoloji biliminin bize sağladığı ve günlük hayatta kullanabileceğiniz ipuçlarından haberdar olmak için Psikademi Blog sayfasını takip edebilirsiniz.

Tüm Kategoriler
Psikoeğitim
Psikoeğitim
Ücretsiz
Programın Amacı: Bu psikoeğitim programı, stresin nedenlerini ve etkilerini anlamanızı, stresle başa çıkmak için etkili yöntemler geliştirmenizi ve...
Başlangıç
46 Ders
Psikoeğitim
Ücretsiz
Panik Ataklarınızı Kontrol Altına Alın Panik bozukluk, beklenmedik panik ataklarla karakterize, hayat kalitesini önemli ölçüde düşürebilen bir duru...
Başlangıç
49 Ders
Psikoeğitim
Ücretsiz
Psikademi Kaygı programı, kaygıyla başa çıkmak için bilimsel ve etkili yöntemler sunar. Kaygınızı anlayın, yönetin ve daha sağlıklı bir yaşam sürün...
Başlangıç
68 Ders
Psikoeğitim
Ücretsiz
Psikademi Depresyon: Depresyonla Başa Çıkmanın En Yenilikçi Yolu
Başlangıç
105 Ders
Psikoeğitim
Ücretsiz
Sınav Kaygısına Son, öğrencilere sınav kaygısını etkin bir şekilde yönetmeleri için bilişsel-davranışçı terapi (BDT) temelli stratejiler sunar. Dah...
Başlangıç
63 Ders
Psikoeğitim
Ücretsiz
Sınavlar hem öğrenciler hem de aileleri için büyük bir stres kaynağı olabilir. Kaygı ve gerginlik öğrenci için bunaltıcı olabilir ve aileler de str...
Başlangıç
22 Ders