Bilişsel davranışçı terapi (BDT), danışanların davranışları etkileyen düşünce ve duyguları anlamalarına ve değiştirmelerine yardımcı olan bir tür psikoterapidir. Bilişsel davranışçı terapi genellikle kısa sürelidir ve danışanın rahatsız olduğu bir psikolojik sorunla başa çıkmasına yardımcı olmaya odaklanır.
Bilişsel davranışçı terapinin ana odak noktalarından biri, duygusal zorluklara, depresyona veya kaygıya katkıda bulunabilecek ve onları kötüleştirebilecek otomatik olumsuz düşünceleri değiştirmektir.
Bu olumsuz düşünceler kendiliğinden ortaya çıkar, doğru olarak kabul edilir ve bireyin ruh halini olumsuz yönde etkiler.
BDT süreci boyunca danışanlar bu düşünceleri inceler ve bu düşünceleri destekleyen veya çürüten gerçek kanıtlara bakmaya teşvik edilir. Bunu yaparak, kaygı ve depresyon duygularına katkıda bulunan düşüncelere daha objektif ve gerçekçi bir şekilde bakabilirler. Bu sayede daha sağlıklı düşünmeye başlayabilirler.
İnsanlar genellikle hatalı inançları pekiştiren şeyler yaparlar.
Bu tür inançlar, aile, romantik ilişkiler, iş ve okul hayatı gibi çok sayıda alanı etkileyebilecek sorunlu davranışlarla sonuçlanır.
Örneğin, düşük özgüvenli birisi, muhtemelen kendi yetenekleri veya dış görünüşü hakkında olumsuz düşüncelere sahiptir. Bu olumsuz düşüncelerin bir sonucu olarak, sosyal ortamlardan kaçınmaya başlayabilir ya da işte fikirlerini açıkça söyleyerek yükselme fırsatını kaçırabilir.
Terapinin ilk aşamasında bu yıkıcı düşünce ve davranışlarla mücadele etmek için, terapist danışanın sorunlu inançları tanımasına ve değiştirmesine yardımcı olarak başlar. Terapinin ikinci kısmında, soruna katkıda bulunan gerçek davranışlara odaklanılır. Danışan gerçek hayatta kullanılabileceği yeni beceriler öğrenmeye ve uygulamaya başlar. Örneğin, düşük özgüvenli bir kişi yeni sosyal ortamlara girmeyi deneyebilir ve bu durumlarda kullanabileceği yeni iletişim becerilerini kullanmaya başlayabilir.
Genellikle, davranış değişikliğini ortaya çıkarmak için aşamalı bir yol izlenir.
Sosyal kaygıdan muzdarip bir kişi, önce kendisini yeni bir sosyal ortamda hayal ederek başlayıp, sonrasında tanıdığı kişilerle sohbet edip, ardından yeni ve tanımadığı kişilerle sohbete başlayabilir. Bu sayede her seferinde aşabileceği zorluklarla karşı karşıya gelerek kendine olan güvenini güçlendirebilir.
- BDT sürecinde, terapist çok aktif bir rol alır. Sadece dinlemenin ötesinde bolca sorular sorar ve önerilerde bulunur.
- BDT hedefe odaklıdır. Danışan ve terapist, ortaklaşa belirlenen hedeflere ulaşmak için işbirliği yaparak, birlikte çalışır.
- Terapist her aşamada süreci ayrıntılı olarak açıklar ve danışana seanslar arasında tamamlaması için görevler verir.
- BDT hedefe odaklandığı için kısa sürede etkili sonuçlar alınmasını sağlar.
BDT’nin şu problemlerde etkili olduğu çok sayıda bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır:
- Kaygı
- Panik bozukluk
- Fobiler (uçuş fobisi, kapalı alan fobisi, hayvan ya da böcek fobileri)
- Depresyon
- Obsesif kompülsif bozukluk
- Bağımlılıklar
- Yeme bozuklukları
- Öfke
BDT ayrıca, ilaç tedavisi gerekmeyen psikolojik problemler ya da dönemsel olarak stres yaşayan insanlar için de uygundur.
BDT’nin en büyük faydalarından birisi ise danışanların şimdiki sorunlarını aşmalarına yardımcı olmasının yanında gelecekte herhangi bir psikolojik problem yaşamamak için kullanabilecekleri becerileri öğrenmesine yardımcı olmasıdır.
Geri bildirim: Depresyon İçin Bilişsel Davranışçı Terapi: Umut, Değişim ve Yenilenme - Psikademi